Arada boşluk bırakmaksızın giderek kule gibi yükselen, dürbünleriyle pek ulaşamayacağı kadar yükseklere çıkan bir yaşama topluca bakan birinin vicdanı huzura kavuşamaz. Ama vicdanın derin yaralar alması iyidir, çünkü böylelikle her ısırık için daha duyarlı duruma gelir. Sanırım insanın yalnızca onu ısıran ve sokan kitaplar okuması yerinde olur. Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi tepemize inip bizi uyandırmadıktan sonra neye yarar? Tanrım, hiç kitap okumasak da mutlu yaşayabilir ve bizi mutlu kılacak kitapları sıkıştık mı kendimiz kaleme alabilirdik. Ne var ki, üzerimize bir felaket gibi çullanan, kendimizden daha çok sevdiğimiz birinin ölümü, bütün insanlardan koparılarak ormanlara götürülüp bırakılmamız ya da canımıza kıymamız gibi bizi acılara gömen kitaplar gerekiyor bize. Bir kitap içimizdeki donmuş denizin buzlarını kırıp parçalayacak bir balta olmalıdır. -Oskar Pollak’a 1904’te yazdığı bir mektuptan...- Yaşamının ve yapıtının ortak yanı, Camus’nün dediği gibi her şeyi sunmak ve hiçbir şeyi doğrulamamak ... Biraz da yaşamayı, bir savaş, ama önceden yitirilmiş bir savaş olarak görmek... Yazılarının büyük bir bölümünü yarım bırakması bunun bir göstergesi olabilir mi? Peki, kendi açık isteğine rağmen yapıtlarının tanınması ve bunca sevilmesine ne demeli? Franz Kafka’dan içinizdeki donmuş denizin buzlarını kırıp parçalayacak 28 öykü... Tanıtım Metni
Şarkıcı Josefine ya da Fare Ulusu
- Marka: Say Yayınları
- Ürün Kodu: 9789754683837
- Stok Durumu: Stokta var
-
25,00₺
- Vergiler Hariç: 25,00₺
Etiketler: Şarkıcı Josefine ya da Fare Ulusu, 9789754683837, Alman Edebiyatı