ABD-İsrail eksenli yaklaşım ve politikalar, IKBY Lideri aşiret reisi Barzani'yi bağımsız devlet olma yolunda cesaretlendirerek bir oldubitti ile 26 Eylül sabahına “Kürdistan” devleti ile uyanması için tüm gayreti göstermiştir. Benzer bir yaklaşım da, Irak gibi toplama bir devlet olan Suriye'nin, 2011 yılında başlayan parçalanma süreci, Irak'ın kuzeyindeki gibi Suriye'nin de kuzeyinde “peyk” bir “Kürt Devleti” kurma planı, Türkiye'nin tüm -geç kalmış- itirazlarına rağmen hızla sürmektedir. Suriye'nin kuzeyinde yaşayan Türkmenler ise tıpkı Irak`ta ki soydaşları gibi yok edilmek, ecdat topraklarından sürülmek ve istilacı Kürtçü örgütler tarafından yurtlarından zorla mahrum bırakılmak istenmektedir. Bu gün Musul, Kerkük ve Telafer'de yokluk ve sürgünlerle, kütükleri zorla silinen, işgalciler tarafından yurtlarından sökülüp atılmaya çalışılan Türkmenlerin, öz vatanlarında “garip” oldukları bir gerçektir. Türkiye, iç siyasi sorunları nedeniyle kendi kaderlerine terk ettiği soydaşlarını, emperyalizmin temsilcileri ve onun hizmetkârı olan başta aşiret reisi Barzani ve diğerlerinin acımasızca ezmelerine seyirci kalması kadim tarihimizde ağır bir vebal olarak yer alacaktır.